"Andolsun,
size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Kendilerine
kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri
ve kalpleri kendilerine bir yarar sağlamadı. Çünkü Allah'ın
âyetlerini inkâr ediyorlardı. Alaya aldıkları şey onları
kuşattı" Ahkâf
Suresi 26.ayet.
Kuran'ı Kerim Müslümanlar için temel kitaptır.Bir insan,ben Müslümanım,dediğinde onun Müslümanlığının Kur'an'dan
kaynaklandığını anlamak gerek.Kur'an'ın varlığından haberdar
olmamızın nedeni de sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed'dir.
Böyle
bir cümle kurmamın sebebi şudur:Mutlaka şahid olmuşsunuzdur.Ya
okumuşsunuz ya da duymuşsunuzdur.Hz Muhammed'i inkâr furyası
başladı.Biraz arapça bilen müfessir olmuş ahkâm üstüne ahkâm
çıkarıyor.Hatta öyleki bu pek çok muhterem
akılcı,yenilikçi,zamane yorumcularını dinlediğimizde bir değil
çok sayıda Müslümanlığın olduğunu görmekteyiz. Yani İslâm'ı
inkâr ve yok etme savaşı başlamıştır.
Kıyamete
yakın alametler arasında Deccal'den
de bahsedilir.Ancak kâfirlerin Deccalı ile müslümanların Deccalı
aynı değilmiş.Müslümanların Deccalı müslümanlar arasında
müslüman gibi yaşayan
ancak fitne,fesat ve
yalanlar ile
müslümanları kandırarak
cehennemin yoluna sevk eden
Sufyan'dır.
Ramazan
ayı münasebetiyle hem yazılı hem de görsel medyada çok çeşitli
insanlar konuşturuluyor,yazı yazdırılıyor.Hepsini aynı kefeye
koyup karşı çıkmak doğru değil.Ama fırsat şimdi, deyip ehil
mi değil mi bilemediğimiz bir çok insan İslam'ı anlatıyor.Onlar
anlattıkça kafalar karışıyor,şüpheler artıyor.Mesela birisi
var ki namaz kılmamanın,oruç tutmamanın cezası yok,namaz üç
vakit te olabilir beş te olabilir diyor.Bir diğeri yıllarca
uğrunda birçok insanın hayatı pahasına mücadelesini verdiği
başörtüsü için “füruattır”
dedi çıktı işin içinden.Bunları
görünce insanın aklına ister istemez müslümanın deccalı
süfyan gelmez mi?
Yazının
başındaki ayette,Ad kavmine her türlü nimetin
verildiği;fakat
buna
rağmen nankörlük
ve küfürde ısrar ettikleri
ifade ediliyor.Kendilerine verilen kulaklar,gözler
ve kalpler hakkı duymamış,görmemiş,cahillikte ısrar
edilmiş.Kendilerine doğru yolu gösteren ve hakkı tebliğ eden Hud
peygamber'in uyarılarını ciddiye alacak kadar akıllı
davranmamışlar.İnkâr
ettikleri yetmezmiş gibi bir de Hud peygamber ve dolayısı ile
Allah'ın kendilerine bildirdiği esaslar ile alay
etmişler.Küstahlıkta o denli ileri gitmişler ki Hz.Nuhtan
verilecek cezanın bir an önce gelmesi için ısrarcı
olmuşlar.Onlar servetlerine güvenerek ve korunaklı sandıkları
evlerinde hiçbir gücün kendilerine zarar vereceğine
inanmıyorlardı.Sonuç malum.Yağmur getirdiğini umdukları bir
bulut ve rüzgâr o şımarık,aklını kullanmayan nankör ve alaycı
Ad kavmini yerle bir etti.
Kur'an'da
bu tür misaller ibret almamız içindir.İbret almak ise sadece akıl
sahibi insanlara hastır.
Son
yıllarda insanlar arasında dinsizlik oldukça
yaygınlaştı.Dine,dindara düşmanlık ve onları hafife
almak,dalga geçmek bir
kesim tarafından
statü kazanma veya sınıf atlama göstergesi gibi itibar görmekte.
Fakat
bir taraftan
da
“bilinçli Müslüman” sayısı hızla
artıyor.
“Çok
bilinçli Müslüman olmayan”lar
ise bu durumdan oldukça rahatsız.
Özellikle
2002 sonrası
iktidarın dikkatli uyguladığı politikaları nedeniyle ülkemizdeki
ekonomik kazanç artışından faydalanan insanların sayısı
arttıkça dinden uzaklaşma da o oranda arttı.İslamı
sevmeyenler aksini iddia etseler de durum onların sandığı gibi
değil.Yani
karnı doyan,başını sokacağı bir ev edinen,hele bir de araba
alan kendisini güvende hissederek geçmişine rest çekiyor.Yürüyüşü
değişiyor.Kılık kıyafeti değişiyor.Karısının giyim
tarzı değişiyor ve
tencere tava korosuna
dahil olup gece
yarısı havalarına
kendisini kaptırıyor...
Uzun
yıllar eğemen güç olarak toplumda etkin olan laik kesimin
tanımına göre modern ve medeni olmanın temel şartlarından bir
tanesi ve belki de en önemlisi dinden uzak durmak ,dindara tepeden
bakmaktır.
Komik
ama gerçek:bir zamanlar şapka giyilerek modern olunacağına
inanılmış,hatta insanlar şapka giyerek modernleşme olmaz
dediğinde ise öldürülmüşler.
İnsan,sorgulamayı
bıraktığı an sadece dünyada yer işgal eden bir varlık olur.Bu
tür varlıkların sonu yazımızın başındaki ayette net bir
şekilde örneklendirilmiştir.
Allah'ın
bize verdiği özellikleri -en başta akıl- kullanmak bizi kurtuluşa
götürür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder