4 Temmuz 2015 Cumartesi

Allah'ın Ayetlerini İnkâr Etmek

"Andolsun, size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri kendilerine bir yarar sağlamadı. Çünkü Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlardı. Alaya aldıkları şey onları kuşattı" Ahkâf Suresi 26.ayet.

Kuran'ı Kerim Müslümanlar için temel kitaptır.Bir insan,ben Müslümanım,dediğinde onun Müslümanlığının Kur'an'dan kaynaklandığını anlamak gerek.Kur'an'ın varlığından haberdar olmamızın nedeni de sevgili peygamberimiz Hz.Muhammed'dir.

Böyle bir cümle kurmamın sebebi şudur:Mutlaka şahid olmuşsunuzdur.Ya okumuşsunuz ya da duymuşsunuzdur.Hz Muhammed'i inkâr furyası başladı.Biraz arapça bilen müfessir olmuş ahkâm üstüne ahkâm çıkarıyor.Hatta öyleki bu pek çok muhterem akılcı,yenilikçi,zamane yorumcularını dinlediğimizde bir değil çok sayıda Müslümanlığın olduğunu görmekteyiz. Yani İslâm'ı inkâr ve yok etme savaşı başlamıştır.

Kıyamete yakın alametler arasında Deccal'den de bahsedilir.Ancak kâfirlerin Deccalı ile müslümanların Deccalı aynı değilmiş.Müslümanların Deccalı müslümanlar arasında müslüman gibi yaşayan ancak fitne,fesat ve yalanlar ile müslümanları kandırarak cehennemin yoluna sevk eden Sufyan'dır.

Ramazan ayı münasebetiyle hem yazılı hem de görsel medyada çok çeşitli insanlar konuşturuluyor,yazı yazdırılıyor.Hepsini aynı kefeye koyup karşı çıkmak doğru değil.Ama fırsat şimdi, deyip ehil mi değil mi bilemediğimiz bir çok insan İslam'ı anlatıyor.Onlar anlattıkça kafalar karışıyor,şüpheler artıyor.Mesela birisi var ki namaz kılmamanın,oruç tutmamanın cezası yok,namaz üç vakit te olabilir beş te olabilir diyor.Bir diğeri yıllarca uğrunda birçok insanın hayatı pahasına mücadelesini verdiği başörtüsü için “füruattır” dedi çıktı işin içinden.Bunları görünce insanın aklına ister istemez müslümanın deccalı süfyan gelmez mi?

Yazının başındaki ayette,Ad kavmine her türlü nimetin verildiği;fakat buna rağmen nankörlük ve küfürde ısrar ettikleri ifade ediliyor.Kendilerine verilen kulaklar,gözler ve kalpler hakkı duymamış,görmemiş,cahillikte ısrar edilmiş.Kendilerine doğru yolu gösteren ve hakkı tebliğ eden Hud peygamber'in uyarılarını ciddiye alacak kadar akıllı davranmamışlar.İnkâr ettikleri yetmezmiş gibi bir de Hud peygamber ve dolayısı ile Allah'ın kendilerine bildirdiği esaslar ile alay etmişler.Küstahlıkta o denli ileri gitmişler ki Hz.Nuhtan verilecek cezanın bir an önce gelmesi için ısrarcı olmuşlar.Onlar servetlerine güvenerek ve korunaklı sandıkları evlerinde hiçbir gücün kendilerine zarar vereceğine inanmıyorlardı.Sonuç malum.Yağmur getirdiğini umdukları bir bulut ve rüzgâr o şımarık,aklını kullanmayan nankör ve alaycı Ad kavmini yerle bir etti.

Kur'an'da bu tür misaller ibret almamız içindir.İbret almak ise sadece akıl sahibi insanlara hastır.

Son yıllarda insanlar arasında dinsizlik oldukça yaygınlaştı.Dine,dindara düşmanlık ve onları hafife almak,dalga geçmek bir kesim tarafından statü kazanma veya sınıf atlama göstergesi gibi itibar görmekte.

Fakat bir taraftan da “bilinçli Müslüman” sayısı hızla artıyor.Çok bilinçli Müslüman olmayan”lar ise bu durumdan oldukça rahatsız.

Özellikle 2002 sonrası iktidarın dikkatli uyguladığı politikaları nedeniyle ülkemizdeki ekonomik kazanç artışından faydalanan insanların sayısı arttıkça dinden uzaklaşma da o oranda arttı.İslamı sevmeyenler aksini iddia etseler de durum onların sandığı gibi değil.Yani karnı doyan,başını sokacağı bir ev edinen,hele bir de araba alan kendisini güvende hissederek geçmişine rest çekiyor.Yürüyüşü değişiyor.Kılık kıyafeti değişiyor.Karısının giyim tarzı değişiyor ve tencere tava korosuna dahil olup gece yarısı havalarına kendisini kaptırıyor...

Uzun yıllar eğemen güç olarak toplumda etkin olan laik kesimin tanımına göre modern ve medeni olmanın temel şartlarından bir tanesi ve belki de en önemlisi dinden uzak durmak ,dindara tepeden bakmaktır.

Komik ama gerçek:bir zamanlar şapka giyilerek modern olunacağına inanılmış,hatta insanlar şapka giyerek modernleşme olmaz dediğinde ise öldürülmüşler.

İnsan,sorgulamayı bıraktığı an sadece dünyada yer işgal eden bir varlık olur.Bu tür varlıkların sonu yazımızın başındaki ayette net bir şekilde örneklendirilmiştir.

Allah'ın bize verdiği özellikleri -en başta akıl- kullanmak bizi kurtuluşa götürür.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder