Osmanlı
İmparatorluğunun parçalanmasının en büyük sebebi teb’asının ihaneti olmuştur.
Aynen bugün yapılan örgütlenmeler benzeri yapılar vasıtasıyla koca imparatorluk
bitirildi. Okumuş kesimin daha aydınlık fikirlere sahip olduğu kanaati ile özellikle
Avrupa görmüş okumuşların ihanet çevreleri maalesef prim yaptı. Okumuş adam,
ihanet kaynaklarından nasıl beslenilir, nasıl vatansız, milliyetsiz, dinsiz
olunuru öğrenmişse onun fikirleri aydınlık olmaz; kapkaranlıktır. Karanlıkta
fil tanımış olan “okumuşlar” imparatorluğu bitirdi.
İmparatorluğun
kendilerine sağladığı imkânları pis emelleri için kullanıp, düşmanla işbirliği
yaptığının belki de farkına varmadan (!) ihanetlerini sergileyenler düşmana her
türlü fırsatı sağlamıştır. Düşmana imparatorluğu parçalama imkânı verenlerin
bugün yaşayan torunları da dedeleri gibi bir gayret içerisindedirler. Kimisi sağdan,
kimisi soldan görünüp ülkemizi parçalama ve daha da küçültme faaliyetlerini
aksatmadan yürütmektedir…
“Yedi
düvele karşı” milletin verdiği mücadele ile muhafaza edilen bugünkü vatan
toprağından bir karış dahi olsa düşmana verilmeyeceği 15 Temmuz 2016 tarihinde
dünya kamuoyu önünde bir kez daha ispatlandı... 15 Temmuz 2016 tarihinde
müslüman görünümlü (Yahudi+Hristiyan+Müslüman+Budist) Fetö terörist çeteleri maazanallah başarılı
olmuş olsalardı Türkiye’miz bölünmüş olacaktı. Çünkü Fetöcüler için vatan diye
bir mefhum yoktur. Onların tek amacı kendilerini destekleyecek ve parasal imkân
sağlayacak insanların bulunduğu yerlerin olması yeterlidir. Efendilerinin
emirlerini yerine getirmek Fetö’cülerin en büyük mutluluk kaynağıdır.
Adı ne olursa olsun gayrı milli olan hiçbir
örgüt, teşkilat, parti veya cemaat, tarikat, milli şuura sahip olan şühedanın
torunları tarafından tasvip edilmeyecektir. Onlara bu ülkeyi bölme ve parçalama
fırsatı verilmeyecektir. Ne yazık ki ihanet odakları da asla emellerinden
vazgeçmiyorlar. Bu ihanet odaklarının en tehlikelisi görünürde Feto’nun lider
olarak göründüğü örgüttür. Çünkü bu örgüt sol-materyalist örgütleri de yedekleme
yeteneğine sahiptir. İhanet yeteneği ve azmi hayli fazla olan Feto hem saftirik
müslümanlar, hem uyanık(!) müslümanlar, hem siyaseten müslüman geçinenler
tarafından desteklenmiştir. ABD, Avrupa ve bilumum İslam ve ümmet düşmanları
tarafından da desteklenerek ihanet derecesi 15 Temmuz 2016 tarihinde
sınanmıştır.
Materyalist
düşüncenin esiri olanlar ile Feto’nun cemaatine girip cennet parselleyenlerin
birbirlerinden hiçbir farkı yoktur. Her iki düşünceden birisi ile yola çıkmış militan,
devrimci, şakirt veya mollanın yolları netice itibarıyla aynı güzergâhta kesişmektedir.
Bu güzergâhta birleşebilmenin esas şartı ihanettir… Ortak nokta ihanet ve
düşmanla işbirliğidir...
TBMM
başkanı İsmail Kahraman, sol gençliğin Çhe Guevera hayranlığına kızmış ve örnek
alınacak milli kahramanlarımız varken bir eşkıya ve katilin idol alınmasına
birkaç laf etti. Materyalizmin kölesi olmuş, salim düşünebilme yetisini çoktan
kaybetmiş “devrimci” önderler çok acayip şekilde bozuldular…
Devrimci
geçinenlerin, dini, milleti, vatanı yoktur. Feto’nun görünürde bir dini var
gibi; ama bu din Müslümanların dini değil. En başta Diyanet İşleri Başkanlığı
ve İlahiyat fakülteleri Feto’nun bu yüzünün insanlara anlatmamakla hem vebal
altındadır hem de su işlemişlerdir. Adı geçen kurumların görevi abdest nasıl
alınır, oruç nasıl tutuluru anlatmaktan ziyade esas itibariyle İslâm dinimizin
vatandaşa doğru aktarılmasını sağlamak olmalıdır. Bozuk itikatların İslâm adına
alenen ortada durması mutlaka önlenmelidir. Bilim adamı siyaset değil;
hakikatlerin peşinde olacak ki insanlar aydınlanabilsin…
Vatansız,
dinsiz, milliyetsiz Che Guevera hayranı devrimciler ile aynı amaçları bulunan
Feto ve avanesinin bu topraklarda atılması zor görünüyor. Ancak imkânsız değil…
Cumhurbaşkanımız
çok bilinçli ve bu hain örgüt ile mücadelede başarı sağlayacak tek lider. Çünkü
bu hain örgütün bütün argümanların iyi biliyor..Cumhurbaşkanımıza karşı
yürütülen planlı ve dedikodulara dayalı propagadanlara milletimiz inanmıyor..medyada
konuşan “etiketli okumuşlar” konuşmalarında dikkatli olup,milletin ferasetinden
nasıl yararlanacaklarını öğrensinler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder