Konuya
doğrudan girmekte fayda var.Bugün, IŞİD denilen örgüt varlığını
ABD,İngiltere ve onların ortakları olan diğer ülkelere
borçludur.Ortadoğuda etkin olan bu tür örgütlerin (
Elkaide,Taliban da dahil) ortaya çıkarılması malum ülkeler
tarafından bilinçli ve bir proje kapsamında yürütülen
çalışmaların ürünüdür.Dikkat edilirse bu tür örgütlerin bu
ülkelere doğrudan bir zararı yoktur.Fakat Ortadoğu'da yoğun
olarak yaşayan Müslümanlar için en büyük tehlikelerin başında
yer almışlardır.
11
Eylül 2001'de Amerika'daki Dünya Ticaret Merkez binasına yapılan
saldırıların üzerinde ki sis perdesi henüz kalkmış
değil,ilginç teoriler devam etmektedir.ABD ve İngiltere başta
olmak üzere batı dünyası dediğimiz alemin Ortadoğu coğrafyası
üzerinde öteden beri devam eden amaçları için yaptıkları bize
batının tıyneti hakkında kesin bilgiler vermektedir.
Rusya'nın
Afganistan'a saldırması sırasında desteklenen El Kaide,savaşın
bitmesinden sonra da varlığını devam ettirdi.Hatta Ortadoğu
ülkelerinde günümüzde artık olmaması gereken
krallıklar,azınlık yönetimlerinin halk üzerinde ki baskıları
El Kaide ve şimdi de belli bir güce ulaşan Işid gibi örgütlerin
daha da güçlenmesine vesile oldu.
Şu
anda dünyanın en büyük egemen gücü ABD dir ve tek başına
istediği gibi tabir yerinde ise at oynatmaktadır.2003 yılında ABD
dünyanın gözünün içine baka baka, su başındaki keçiyi yeme
kararı veren kurt misali uyduruk bahanelerle Irak'ı yedeğinde
İngiltere ve diğer ülkeleri de alarak işgal etti.İnsan
haklarından bahseden medeni ülkeler(!) alkışta yarıştı.
30
Aralık 2006 da kurban bayramında ,sünni olan Saddam idam
edildi.İşgal bahanesi olan kimyasal silahlar hiç bir zaman
bulunmadı.Baasçı yani Arap milliyetçisi olan Saddam'ın ülkesinde
yaptıkları icraatlarından çok, resmen açıklanmasa da en büyük
suçu sünni Müslüman olması idi.Batının oynamak istediği
oyunların farkında olan;ancak nasıl mücadele edileceğini
bilmeyen Saddam,Arap kavmiyetçiliğinin genlerine işlediği ilkel
cesaret gösterilerinde bulundu.Bu tarz bir karşı çıkış onu
kolay lokma haline getirdi ve idam edildi.
Sünni Müslümanları sevmeyen batı,şii inancı destekleyerek Ortadoğu Müslümanlarını sürekli meşgul edecek bir kaos ortamına itti.Bu
kaos her dem güncellenmekte ve bölgemizde kanın akıtılması
sağlanmaktadır.
Hiç
şüphe yok ki IŞİD Abd ve batının ortaya çıkardığı ve
güçlendirdiği bir yapıdır.Sünni olduğunu deklare eden ve
aslında Vahabi ve selefi olduğu bilinen Işid üzerinden Müslümanlara saldırılar devam etmektedir.Bütün engellemelere
rağmen demokrasi kuralları içerisinde kalmayı beceren Türkiye'nin
sınırlarında Şiilerin güçlendirilmesi gözden uzak
tutulmamalıdır.
ABD
ve Batılı ülkeler Türkiye ve diğer Ortadoğu ülkelerinde yani Müslümanların olduğu yerlerde Demokrasinin var olmasını
istemektedir.Müslümanların huzur bulmaması için çaba gösteren
batının asıl amacı, İslam dini ve onun Müslümanlara sağladığı
ilahi hakların önüne geçebilmek ve uyanışlarını engellemeyi
gerçekleştirmektir.
Müslümanlara
demokrasi içerisinde yaşama hakkı tanımayan batı, Müslümanları
adeta cihada yönlendirmektedir.Bu konuda Ergun Yıldırım'ın Yeni
şafak gazetesindeki 19 Ekim 2014 tarihli “Demokrasi ve Cihat”
makalesini okumakta fayda var.