24 Nisan 2024 Çarşamba

İsrail ve İslâm Dunyası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslâm dünyası titreyip kendine gelmeli, dedi.Aynı inanç ve ortak yaşanmış bir tarihleri de olmasına rağmen müslüman ülkelerin her birisi ayrı telden çalıyor.Bu bölünmüşlük küçük menfaatler uğruna büyük zararlara sebebiyet vermektedir.
Bir arada olmaları halinde çok büyük bir güç olacağı gerçeğini gören hristiyan ülkeler müslümanlar arasında fitnecilik yaparak onları birbirinden koparmayı başarmıştır.
Nisan ayında İsrail İran'ın şam konsolosluğuna saldırdı ve yedi kişiyi öldürdü.13 Nisan'da da İran Cevap olarak 300 civarında füze attı.
Ürdün müslüman bir ülke ve doğal olarak Filistin için destek olması gereken bir konumda olmasına rağmen İsrail'in yanında yer aldı.
İran'ın attığı füzeler ABD, İngiltere,Fransa ve Ürdün işbirliği ile havada yok edildi ve İsrail hiç bir zarar görmedi.
İşin ilginç bir diğer tarafı Filistinliler arasında bile işbirliği yok.Filistin yönetimi ile Hamas arasında siyasi mücadele var.
Cumhurbaşkanı çok doğru söylüyor ama müslüman ülkelerin "titreyip kendine gelmesi" bugün ki ortamda mümkün görünmüyor.
İsrail'in Filistin ve Gazze'ye saldırması onların müslüman oldukları için değil.Filistin ve Gazzedekiler müslüman olmasalardı da İsrail yine işgal saldırılarından vaz geçmez.
İsrail,Arz-ı Mev-ud vaadini gerçekleştirmek için her yolu denemekten asla vaz geçmez.
Bugün Filistin ve Gazze üzerinde yapılan işgallerin durmasını batı ülkeleri de istemiyor.
Arz-ı Mev-ud sınırları içinde Irak,Suriye, Lübnan ve Türkiye'nin doğusu da var.
Türkiye dahil müslüman ülkelerin birlikte hareket etmesi zorunluluğu var.Aksi tadirde bugün Filistin'de ABD ve Batı ülkeleri ile gaflet içindeki müslüman ülkelerin desteği devam ettikçe İsrail durdurulamayacaktır.
PKK,Fetö ve diğer terör örgütlerinin Türkiye üzerindeki eylemlerinin kimler tarafından ve niçin desteklendiği Uyanık olma zamanıdır.

18 Nisan 2024 Perşembe

Tokat'taki Depremler

Son günlerde birçok ilde deprem haberleri var.Malatya, Maraş,Hatay vb.yerlerde hemen her gün ufak çapta da olsa deprem oluyor.
Dün Tokat'ta iki defa deprem oldu.Bugün yine bu sefer 5,6 şiddetinde bir deprem oldu.

Ülkemizin bir deprem ile her an karşı karşıya kalması ihtimali her geçen gün artıyor.Tedbirlerin alınması vatandaş ve devlet için zorunlu bir görev arz etmektedir.
On bir ilde meydana gelen  6 Şubat 2023 depremi ile meydana gelen felaketin üzerinden çok bir zaman geçmeden yeni bir deprem ile karşılaşacak olmamız ihtimali  korkunç.
Zaman geçirmeden her kademede deprem tedbirlerine öncelik verilmelidir.
Ülkemizin farklı bölgelerinde deprem olması daha da dikkatli olmamız konusunda tedbirler alınması için uyarıcı olmalıdır.
Allah deprem felaketinden milletimizi korusun!


7 Mart 2024 Perşembe

Gazze'de İsrail Barbarlığı

 

 

            İsrail beş aydır Gazze’de insanlık onur ve haysiyetine, savaş ahlak ve kurallarına aykırı bir şekilde masum ve mazlum insanları katlediyor. ABD İsrail’in en büyük destekçisi olmakla bu çirkin savaşın ortağı durumdadır. AB ülkeleri de İsrail'e destek veriyor. Adı geçen ülkelerin İsrail'e destek verme nedenlerinin en başında Gazzelilerin ve Filistin’in Müslüman olmasıdır. Eğer Filistin ve Gazze’de yaşayanların çoğunluğu Müslüman olmasaydı İsrail asla bu rezil saldırıları yapamazdı. ABD ve AB ülkeleri de bu vahşete asla müsaade etmezdi.

         7 Ekim 2023 tarihinden beri İsrail tarafından aylardır yapılan vahşete seyirci kalmanın ve hele bir de destek vermenin insanlıkla bağdaşır bir yanı yoktur. İnsanî duyguları olan herkes hangi din, dil, ırktan olursa olsun veya hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın İsrail tarafından yapılan vahşete karşı çıkmalıdır. İnsan olmanın gereği budur.

        Güney Afrika Cumhuriyeti onurlu bir davranış göstererek İsrail’in, Gazze’de Hamas ile savaştığı bahanesiyle “soykırım” yaptığını belirterek Uluslararası Adalet Divanı’na şikâyet etti. Yargılama devam ediyor. Ancak, Uluslararası Adalet Divanı,1967 tarihinden itibaren İsrail’in yaptığı insanlık dışı eylemlerini ve işgallerini görmezden gelip “delil” istiyor. Sunulan “soykırım” delillerini görmezden geliyor. Dünya kamuoyu İsrail’in yaptığı “soykırım” vahşetine anlık olarak şahitlik etmektedir.

 Dünyanın gözü önünde devam eden bir soykırım yaşanıyor. Birleşmiş Milletlerin en yüksek yargı organı UAD’nin kararları nihaidir, itiraz edilemez. Bütün devletlerin bu kararlara uyması lazım. Ancak, UAD’nin kendi kararlarını uygulatabilme mekanizması yok. Bunun farkında olan terör devleti İsrail’in UAD’nin alacağı kararlara uymasını beklemek boşunadır.

  Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) tarafından düzenlenen VIII. Zirvesine katılmak için ada ülkesi olan Saint Vincent Ve Grenadinler’de bulunan Venezuela devlet Başkanı Nicolas Maduro, “ Uluslararası hukuk Gazze’deki katliamı ve soykırımı durdurma konusunda yetersiz kalıyor. Her gün işlenen bu katliam karşısında uluslar arası hukuk ne yapıyor? Neden Gazze halkını korumuyor? Sadece ABD ve Avrupa’nın çıkarlarını korumak için sesini yükseltiyor.” diye açıklamada bulundu. Saint Vincent Ve Grenadinler Başbakanı da “ özgür ve bağımsız” bir Filistin Devletinin kurulması çağrısında bulundu.

 Vicdanı olanların İsrail vahşetine karşı çıkması, Mazlum Gazzelilere destek vermesi ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasını istemeleri insanî bir davranıştır. Nitekim ABD askerlerinden Aaron Bushnell, ABD’nin de Gazzeli insanlara yapılan zulme ortak olduğunu belgelerden görmesi üzerine intihar etti. Bir insan olarak, “Soykırıma ortak olmayacağım” diyerek kendisini İsrail’in ABD’deki Washington büyükelçilik binası önünde yaktı. Son nefesini verene kadar, "Filistin'e özgürlük” diye bağırdı. Bushnell yanarken bile İsraillileri korumakla görevli polisler kendisine silah doğrulttu. Bushnell, bu vahşet karşısında kendisini yakarak tepkisini koydu.

 Müslümanların yoğun olduğu ülkelerden Türkiye hariç diğerleri Filistin ve Gazze’de yaşanılan barbarlığa karşı uluslararası sahada ciddi bir tepki ve eylem gösteremiyor.Sessiz bir şekilde seyrediyorlar.